Lilypie First Birthday tickers

Lilypie First Birthday tickers

Aug 19, 2008

SIMDILERDE...


Hayat cok kisa biliyorum, goz acip kapayincaya kadar geciyor mubarek, ama su yolun yarisi eden yasimda hep seyahat etmek, diger ulkeleri gormek icin yanip tutustum.Ama hayat beni simarik bir cocugun renkli topu gibi bir oraya bir buraya savurup durdu.Top deyip gecme, aslinda o yuvarlak topun nereye nicin savruldugununda bir amaci var, her seferinde GOOOLL diye bagirdimmi? Hayir cogunlukla kendi kaleme yedim topu ama gururla , basim dik genede meydan okudum bu acimasiz oyuna, halami? evet hala meydan okuyorum.Yoruldummu, isyan ettimmi, caresiz kaldimmi EVET...ama her seferinde guclu bir tezahuratla ayaga kalktim.Simdi top burda 'fucking Canadada'gene bir oyunun icindeyim ama bu sefer maalesef deplasmandayim.Simdiye kadar oyun fena gitmedi, berabere sayiliriz ama buda digerleri gibi sonuclanacak ama zaferle ama yenilgiyle, gercek su ki hep deplasmanda kalicak degilimya, evime, koyume, denizime, bos kopek kulubeme, senin begonvilli bahcene, benim begonvilli balkonuma geri donup ayri gecen senelerimizdeki duygularimizi, sevinclerimizi, bir kac saate sigdirmaya calisip soyle bir ozet gecicez.Sonra bu her kahve yada raki balik muhabbetlerimize sicriyacak ve seni bilemem ama benim 'sus cocugum, yapma cocugum, dusersin cocugum' diyecek bir engelimde de olmayacak malesef, o yuzden sohbetler zaman zaman uzayip gidicek, belki yildizlara bakip agliyacagiz saatlerce, belkide kahkaha komasina giricez,yine, yeniden....
Ama simdilik kendimi'AIT' hissettigim bir odam, aileye benzer iliskilerim hatta, kahve sigara muhabettlerinde bulustugum, bana baktiklarinda gozlerinin ici isildayan, kucuk ama yeterli, yanlizligimdan bunalip, dar alanda kisa paslasmalar yasadigim bir avuc kanadalinin icindeyim.Bunlara ek bir kac asyali arkadas var her hafta sonu raki balik muhabbettine zorladigim.Raki varda balik ile beyaz peynir istemek geciyor icimden 'hey garson, yap sole ortaya bir cupra yanina, yaglisindan ezine birde kavun' elim havada asili kaliyor garson geldiginde, sen en iyisimi buzlu sulari tazele...Derin sohbetler, derin konular bogazimda dugumleniyor cogu zaman,hepimiz gurbetten cunku, hepimizin bir aile bir ev ozlemi var,gozyaslarimiz pinarlarimizda bekliyor, bazen bir ezgi bazen bir melodi sebep oluyor akmalarina...
Merak etme arkadasim, senin(sizin) tadin yok bu ulkede, olamazda...Burda yasananlar, kaybolmus tavla zarlarinin yerine baska renkten baska cinsten taslarla tamamlama yapmak gibi...Simdilerde bir ev kiralasam diyorum, soyle en studyosundan,duvarlarini memleketimin turkuazina boyasam, anilarimi salsam sonra duvarlara boylu boyunca, yuzunu, hatlarini, mimiklerini unutacagimdan degil, her eve girdigimde karsilasinlar beni diye...Cokmu agir gelir bu kadar aniyla yuzyuze gelmek zaman zaman, dokunamadan, koklamadan sevmek, yok diyorum ben zaten sekiz senedir annemi boylesine doyunca sevmiyormuyum...Hem zaman cabuk geciyor dedik, bilinmez geri donusum yaklasiyor...Huznun prensesi yanlizliklar prensesi ile kavusacak bir gun, unutulmadan, ayni biraktiklari yerden baslayarak...Evet soylenecek cok sey olsada, icimizde sikisip kalsada her soz, her sozcugun vurgusu, ben zaten biliyorum sen zaten biliyorsun, bir beni birde seni....

0 comments: